24 Temmuz 2010 Cumartesi

Dediler ki "git", hep bende cevap "eyvalla"


Karşı komşu bir sabah zili çaldı. Hiç şaşırmadan, şaşkınlığa vurmadan gözlerimi açıp kapıya abandım. Kalan son gücümle kapıyı açtım. "Hayrola Mustafa abi" dedim. "Çöp" dedi. "Bu saatte mi? Hani akşam toplardın sen hayrola" dedim. "Sabah ola hayrola" dedi. Çöpü verdim, kapıyı kapattım. Şimdi şaşkınlığa vurma zamanı değildi zaman. Zaman şaşırma zamanıydı. Gittim, bir kahve yaptım, sigaramı içtim, işe gittim.

"Habere gider misin" dediler, "Nereye" dedim. "Şuraya" dediler. "Eyvalla" dedim. O "şuraya", uzak, kurak, hiç bilmediğim bir yerdi. Tek başıma gidecektim. Bile bile "eyvalla" dedim. Ne zamandır tek başıma kendimi alıp basıp gitmek istiyordum. Ancak bana "git" dediklerinde gidebilirdim, bildiler. Yola çıkışımdan dönüşe kadar her şey bir "ilk"ti. Geldiğim yer hep aynı.

Bana ancak "git" derlerdi, ben de hep giderdim.

Bu kadardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder