8 Ağustos 2010 Pazar

Yalnızlığın dayanılmaz ağırlığı: Evlenmek


İnsanlar neden evlenir? Ne büyük soru ama..!

Benden önceki bilimum insanlar, özellikle feylesoflar, eminim ki böyle bi soru sormuşlardır. Cevaplarını okumadım, bilmiyorum. Ben kendi cevabımı istiyorum.

Canım feysbuk sağolsun, mevsim itibariyle eşin, dostun, tanımadığım, dıdısının dısı şahısların bi ton düğün fotoğraflarıyla başbaşa bıraktı beni. Üstelik, bu fotoğrafların sahipleri, neredeyse benim yaşlarımda ya da benimle yaşıt insanlar... Allah bereket versin!

Çoğu insan, ailesiyle yaşarken tanıştığı ve sevdiği (?) kişiyle kendi hayatına sahip olmak için, evden neredeyse kaçmak için evleniyor. Bunu bi dereceye kadar anlıyorum. Ama evlendikten sonra kendi hayatın, evde bir başkası -daha sonra alışacağın ve ömrünü onunla geçirmek için imzayı bastığın biri- varken o nasıl olacak? Bulamadım.

Kimisinin ailesinden ayrı hayatı var, parası var, pulu var, kendi ekonomik özgürlüğü var. Gençsin, güzelsin. Sevdin, aşık oldun, hayatının geri kalanını onunla geçirmek istiyorsun. Sürekli ona gitmekten, onun sana gelmesinden bıktın. Aynı evde yaşayalım bari diyorsun. Ama ailelere bir açıklama yapman gereken bir ailen varsa o zaman evlenelim diyorsun. Hıdır'ı nereye kadar seveceksin?

Yaş kemale eriyor, 30'larda evlenmek iyice zor olur. Bak Şükran'a bekledi bekledi, evlenemedi. İnsan bi zamandan sonra seçici oluyor canım! Hem gez, toz nereye kadar? Bi düzenli hayat kurmak lazım. Canım benim, evlendikten sonra birbirinize alışmayacak, kavgalar başlamayacak, canınız sıkılmayacak ama yine de sırf ele güne, ailelere karşı "mükemmel çift"i oynamaktan sıkılmayacak mısınız?

Ha birileri de var ama ki bi yerde eyvalla diyebilirim. Yalnız olmaktan, yalnızlığın adından bile korkanlar... İyi, güzel, hoş, huyu da idare eder. Ya bunu bırakırsam da bi daha bunun gibi bulamaz yalnız kalırsam? Saçları ağarmış, pis kokulu bir evde tek başıma yaşarken ya ölümü kedim bulursa? Of çok ağır, yapmayın. Hep yalnızız.

Bi de şu var... Eğer kalabalık bir arkadaş çevresine sahipseniz ve herkesin sevgilileri potansiyel bir eş adayı ise yandınız. Mezun olduktan, çalışmaya başladıktan ve her şeyi yavaş yavaş yerine oturttuktan sonra arkadaşların seni neden beklesin ki? Artık neden laylay sokağa çıkıp etrafa bakarak sohbet ederek içesiniz, evlerde toplanıp eğlenesiniz ki? Neden her gün bir arada olasınız? Zaman, durum, şartlar değişir ne yazık ki. Ve herkesin bir gün sırayla teker teker evleneceği gözünüzde canlandığı an, yalnızlığınız dayanılmaz biçimde ağırlaşacaktır. Sevdiğiniz adam sizi sevememiştir, bu yüzden siz de bir başkasını -ileride evlenecek kadar- sevemiyorsunuzdur. Başkaları belki sizi seviyor, ama umrunuzda olmuyordur. Deliliğe, sertliğe, neşeye vuruyorsunuzdur ama aslında hayati fonksiyonlarınız durmuştur. İçinizde olanlarla siz baş etmeye çalışırken, başkalarını içinize sokup onları dertlerinize sokmak istemiyorsunuzdur. Yolda yalnız gezerken bir göz uzaktan bakıp da sizde ne olup bittiğini göremiyordur. Yalnız olacaksın. "Yalnız kalmamak için" bir gün sen de biriyle evlenirsen, yalnızlığın hiç azalmayacaktır.

Belki bir gün resimdeki kadın gibi gözlerinin içi gülecek, ama kendi resmindeki insan yoksa, evliliğin içi, bütün evliliklerden çok daha boş olacak, yalnızlıktan gebereceksin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder