29 Eylül 2010 Çarşamba

"ne olamadım" delisi


insan ağız tadıyla bi dizi izleyemez mi karrdeşim? yok canım, eğer internet lanetliyse, sizin izlemek istediğiniz zamanlarda dizilerinizin içine sıçar.. halbuki ol ezel'in tam da süpersonik arabasına el konulmuş ve o saat minibüse binmişti. acaba ezel minibüste neler hissedecekti?

mal mısın kızım sen?

iki gün önce çırağan sarayı'nda öğle yemeği yiyip, tıngır mıngır koridorlarında dolanıp bir nefes bahçesinde şuh şuh bakarken, dışarıya adım attığında "hassktir lan" demedin mi? sen? bir saat sonrasında vardığın yer, bağcılar-esenler mevki olup da tıpış tıpış akşam hisarüstü yollarını tutmadın mı? otobüse bindiğinde insanlar da sana binmedi mi? akşam yemeği olaraktan da tost yemedin mi? ha golüm?

yedim a.q.!

ezel, en azından kurmaca.. oysaki ben öylemiyim? kanlı canlı, etli butlu yaşıyorum şu muhitte ve ben, belli ki çırağan sarayı'nda değil düğün falan yapmak, öğle yemeğini kendi paramla yiyecek kadar bile olamadım.

umarım zengin koca bulurum sevgili allahçım! yoksa nice olamaz benim halim?!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder